değilim

listen to the pronunciation of değilim
Türkçe - İngilizce
I'm not

Because I didn't take the bus, I'm not home yet. - Otobüse binmediğimden dolayı,henüz evde değilim.

I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba. - Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.

değil
not

I know one of them but not the other. - Birini tanıyorum da ötekini değil.

This ship is not fit for an ocean voyage. - Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.

değil
no
değil
ain't

The trouble with the world isn't that people know too little, but they know so many things that ain't so. - Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.

Two out of three ain't bad. - Üçünde ikisi kötü değil.

değil
un-
değil
aint
değil
isn
değil
not in
değil
nto
adam değilim
I'll be damned if (I will/do)
adam değilim!
(Konuşma Dili) I'll be damned
bilmez değilim
i am not unaware that
değil
am not

I am not the captain of the new team. - Ben yeni takımın kaptanı değilim.

I am not gay, but my boyfriend is. - Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.

değil
a let alone: Süt değil a, su bile yok. - There is no water, let alone milk
değil
No, ...: "Ev güzel miydi?" "Değil." "Was the house beautiful?" "No, it wasn't." "Burada mı?" "Değil." "Is he here?" "No, he isn't."
değil
not a

Life is not an exact science, it is an art. - Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.

John is not as old as Bill; he is much younger. - John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.

değil
un
değil
(initially or in anticipation of a verb) not only, let alone: Değil laleler, leylaklar bile açtı. Not only the tulips but even the lilacs have bloomed
değil
not: Mutlu değil. She is not happy
emin değilim
I'm not sure

I'm not sure if George will take to this idea. - George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

I know you think you understood what you thought I said, but I'm not sure you realized that what you heard is not what I meant. - Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

henüz sipariş vermek için hazır değilim
I'm not ready to order yet
seninle aynı fikirde değilim
(Argo) pig's arse!
Türkçe - Türkçe

değilim teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

değil
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime: "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu."- T. Buğra
değilim