değiştirmek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- switch
You don't want to switch places with me?
- Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
Why do you want to switch jobs?
- Neden işleri değiştirmek istiyorsun?
- (Hukuk) alter
I'm tired of altering my plans every time you change your mind.
- Senin her fikrini değiştirdiğin zaman planlarımı değiştirmekten usandım.
She had to alter her dress by herself.
- Elbisesini tek başına değiştirmek zorunda kaldı.
- shift
Why do you want to change shifts?
- Neden vardiyaları değiştirmek istiyorsun?
In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.
- Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
- interchange
- change
I'd like to change the date to tomorrow night.
- Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
I want to change that.
- Onu değiştirmek istiyorum.
- replace
This is the word which I would like to replace.
- Değiştirmek istediğim kelime bu.
I have to replace the radio's battery.
- Radyonun pilini değiştirmek zorundayım.
- vary
- convert
- falsify
- commute
- replacement
- to change, alter
- disguise
- (deri) shed
- (düşünce) revise
- (söz vb.) specialize
- switch to
- doctor
- alter , change , modify , substitute
- to exchange (one thing) for (another)
- (kanun vb) amend
- modify
You'll have to modify the height of the table to make it fit.
- Onu uygun hale getirmek için tablonun yüksekliğini değiştirmek zorunda kalacaksın.
- swap
Would you like to swap jobs?
- İşleri değiştirmek ister misin?
Do you want to swap jobs?
- İşleri değiştirmek ister misiniz?
- diversify
- recast
- to change; to modify; to vary; to alter, to convert; to replace; to turn; to transform; to shift; to exchange, to trade, to barter, to swap
- garble
- metamorphose
- intersperse
- exchange
I want to exchange this for a smaller size.
- Bunu daha küçük boyutuyla değiştirmek istiyorum.
I'd like to exchange this book for another one.
- Bu kitabı başka bir tanesiyle değiştirmek istiyorum.
- transmute
- juggle with
- alternate
- unmake
- (ses) inflect
- swop
- (Bilgisayar) manipulate
- transform
- barter
- move on
- altered
- turn
- permute
- commuting
- (Askeri) divert
- modulate
- qualify
- amend
Some people want to amend the constitution.
- Bazı insanlar anayasayı değiştirmek istiyorlar.
- distort
- commutate
- cast
- ize
- değiştirme
- alteration
- değiştirme
- interchange
- yerini değiştirmek
- relocate
- deri değiştirmek
- slough away
- deri değiştirmek
- slough off
- deri değiştirmek
- moult
- deri değiştirmek
- molt
- değiştirme
- {i} switch
Do you want to switch seats?
- Koltukları değiştirmek ister misiniz?
Why do you want to switch jobs?
- Neden işleri değiştirmek istiyorsun?
- yön değiştirmek
- shift
- değiş
- barter
He was bartering information.
- Bilgi değiş tokuş ediyordu.
- değiştirme
- conversion
- değiştirme
- toggle
- değiştirme
- recast
- dış lastiği değiştirmek
- retread
- fikir değiştirmek
- change mind
- fikrini değiştirmek
- turn round
- kanal değiştirmek
- zap
- yön değiştirmek
- change direction
- yönünü değiştirmek
- head off
- değiştirme
- variety
- (yerini) değiştirmek
- shift
- damga değiştirmek
- (Bilgisayar,Teknik) transliterate
- değiş
- swap
Tom wishes he could swap places with Mary.
- Tom yerleri Mary ile karşılıklı değiştirebilmeyi diliyor.
Do you want to swap jobs?
- İşleri değiştirmek ister misiniz?
- değiştirme
- (Bilgisayar) changed
My grandmother never changed her style of living.
- Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.
Tom hasn't changed his mind and probably never will.
- Tom fikrini değiştirmedi ve muhtemelen asla değiştirmeyecek.
- değiştirme
- (Bilgisayar) modified on
- değiştirme
- (Ticaret) conversion option
- değiştirme
- supersession
- değiştirme
- (Bilgisayar) modified
- değiştirme
- amendment
- değiştirme
- (Ticaret) revision
- değiştirme
- replace
Are you already thinking of a replacement for Tom?
- Tom için zaten bir yer değiştirme düşünüyor musunuz?
I'd like to replace it.
- Onu değiştirmek istiyorum.
- gömlek değiştirmek
- reline
- gömlek değiştirmek
- rebore
- konum değiştirmek
- changeover
- kılık değiştirmek
- masquerade
- makas değiştirmek
- shunt
- mevzi değiştirmek
- (Askeri) displace
- müşteri isteğine göre değiştirmek
- customize
- sahip değiştirmek
- change hands
- tamamen değiştirmek
- transmute
- taraf değiştirmek
- (Dilbilim) come over
- tarz değiştirmek
- (deyim) change over
- vites değiştirmek
- change gears
- yasa maddesi değiştirmek
- (Politika, Siyaset) amend
- yasa maddesini değiştirmek
- (Kanun) amend
- yerini değiştirmek
- change one's place
- yerini değiştirmek
- replace
- yerini değiştirmek
- change location
- yerini değiştirmek
- move
- yerini değiştirmek
- (deyim) change over
- yön değiştirmek
- avert
- yön değiştirmek
- (deyim) change course
- yön değiştirmek
- go about
- yön değiştirmek
- cut
- değiş
- {f} varying
There are varying explanations.
- Değişik açıklamalar var.
- değiş
- vary
Prices vary by location.
- Fiyatlar konuma göre değişir.
Social customs vary from country to country.
- Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.
- değiş
- {f} ranging
In Colombia, the population is classified into social strata ranging from one to six, one being the poorest and six being the richest.
- Kolombiya'da nüfus birden altıya kadar değişen sosyal katmanlara göre sınıflandırılır. Bir en fakir olma ve altı en zengin olma.
Many boys and girls ranging from 12 to 18 entered the contest.
- 12 ila 18 arasında değişiklik gösteren birçok erkek ve kız yarışmaya katıldı.
- değiş
- {f} range
In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
- Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.
Prices range from one to five dollars.
- Fiyatlar bir dolarla beş dolar arasında değişir.
- değiş
- {f} change
That'll change nothing.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
That won't change anything.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- değiş
- {f} changing
He's always changing his mind.
- O her zaman fikrini değiştiriyor.
Tom's favorite singer is always changing.
- Tom'un favori şarkıcısı sürekli değişiyor.
- değiş
- {f} alternating
- değiş
- {f} altering
He's proposing a suggestion for altering the research method.
- O araştırma yöntemini değiştirmek için bir öneri teklif ediyor.
I'm tired of altering my plans every time you change your mind.
- Senin her fikrini değiştirdiğin zaman planlarımı değiştirmekten usandım.
- değiştirme
- swap
Would you like to swap jobs?
- İşleri değiştirmek ister misin?
Do you want to swap jobs?
- İşleri değiştirmek ister misiniz?
- değiştirme
- {i} exchanging
- değiştirme
- mutilation
- değiştirme
- change
That'll change nothing.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
That won't change anything.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- değiştirme
- changing
She is very good at changing the subject.
- O, konuyu değiştirmede çok iyidir.
Tom considered changing his job.
- Tom işini değiştirmeyi düşündü.
- değiştirme
- falsification
- değiştirme
- changeover
- el değiştirmek
- relay
- fikir değiştirmek
- change one's mind
- konum değiştirmek röle
- (Bilgisayar) changeover
- bebeğin altını değiştirmek
- change the diaper
- değiş
- {f} alternate
- değiştirme
- reparse
- eş değiştirmek
- co-change
- ikametgah değiştirmek
- (Kanun) change residence
- kabuk değiştirmek
- Change shell
- karar değiştirmek
- decision to change
- lastik değiştirmek
- tire change
- mevzi değiştirmek
- Change position; take up a new position
- vites değiştirmek
- shift
- vites değiştirmek
- Change gear
- yönünü değiştirmek
- commutate
- (giysi) değiştirmek
- (Dilbilim) change out of
- adresini değiştirmek
- slang to bump (someone) off, kill
- adını değiştirmek
- rename
- anlam değiştirmek
- change its meaning
- ayak değiştirmek
- to get into step by changing one's foot (in marching)
- ağız değiştirmek
- to change one's tune
- aşağıda yer alan hükümler uyarınca değiştirmek
- (Hukuk) to alter in accordance with the provisions set out below
- baştan başa değiştirmek
- sweep clean
- bebek altı değiştirmek
- change diaper
- bir şeylerin sırasını değiştirmek
- (Hukuk) transpose
- biçimini değiştirmek
- bushel
- değiş
- exchange; trade
- değiş
- contact
If the address changes, please contact us.
- Eğer adres değişirse, lütfen bizimle bağlantı kurun.
- değiştirme
- (Hukuk) conversion, switch
- değiştirme
- commutation
- değiştirme
- shift
Why do you want to change shifts?
- Neden vardiyaları değiştirmek istiyorsun?
In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.
- Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
- değiştirme
- replacement
Are you already thinking of a replacement for Tom?
- Tom için zaten bir yer değiştirme düşünüyor musunuz?
- değiştirme
- exchange
The government of the republic discussed the exchange crisis plan.
- Cumhuriyet hükümeti, kriz planını değiştirmeyi tartıştı.
If it's possible, I'd like to exchange this for a larger size.
- Eğer mümkünse, bunu daha büyük bir bedenle değiştirmek istiyorum.
- değiştirme
- modification
- değiştirme
- disguise
Tom tried to disguise his voice.
- Tom sesini değiştirmeye çalıştı.
Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing elitism.
- Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla elitizm'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.
- değiştirme
- reformation
- değiştirme
- change, alteration
- değiştirme
- trans
Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- değiştirme
- change; alteration; conversion; exchange
- değiştirme
- leavening
- din değiştirmek
- vert
- din değiştirmek
- tergiversate
- dini inançları değiştirmek
- change religious beliefs
- doğasını değiştirmek
- denature
- dönüşümlü olarak yer değiştirmek
- rotate
- düzenlerini değiştirmek
- regroup
- el değiştirmek
- change hands
- el değiştirmek
- to change hands
- farkını verip yenisi ile değiştirmek
- trade in
- fikrini değiştirmek
- recant
- fikrini değiştirmek
- think better of it
- fikrini değiştirmek
- change one's mind
- fikrini değiştirmek
- a) to change one's mind b) to change sb's mind
- gömlek değiştirmek
- to reline, to rebore
- gömlek değiştirmek
- 1. (for a snake) to cast off its skin, slough its skin. 2. to change one's opinion; to be changeable
- hat değiştirmek
- shunt
- hava değiştirmek
- to move to another climate for medical reasons
- havasını değiştirmek
- de aerate
- ikide bir fikir değiştirmek
- to chop and change
- inancını değiştirmek
- convert
- işi e geldiği gibi değiştirmek
- bend
- işine geldiği gibi fiyatları değiştirmek
- rig the market
- kafa değiştirmek
- to change one's mind; to change one's way of thinking
- kalıpı değiştirmek/dinlendirmek
- slang to die, croak, kick the bucket, give up the ghost
- kanal değiştirmek
- to switch over
- karakter değiştirmek
- to transliterate
- kararını değiştirmek
- to change one's mind
- karşılıklı değiştirmek
- reshuffle
- karşılıklı yer değiştirmek
- (for two officials) to exchange posts
- konuyu değiştirmek
- change the subject
- külahları değişmek/değiştirmek
- colloq . to have a falling-out, quarrel with each other
- kılık değiştirmek
- disguise
- kılık değiştirmek
- to alter completely one's appearance
- kıyafetini değiştirmek
- to change one's clothes
- lafı çevirmek/değiştirmek
- to change the subject
- lamba değiştirmek
- change the lamp
- lezzet değiştirmek
- change flavor
- makas değiştirmek
- to shunt
- makas değiştirmek
- switch
- marka değiştirmek
- rebrand
- model değiştirmek
- slang to wreck one's car
- motorun suyunu değiştirmek
- slang to urinate, take a piss
- nöbet değiştirmek
- to relieve guard
- nöbetçiyi değiştirmek
- to relieve the watch
- odamı değiştirmek istiyorum
- I'd like to change my room
- okul değiştirmek
- change one's school
- paketini değiştirmek
- repack
- parti değiştirmek
- change one's allegiance
- parti değiştirmek
- rat
- parti değiştirmek
- tergiversate
- perdesini değiştirmek
- transpose
- pozisyon değiştirmek
- change position
- rengini değiştirmek
- to change the colour (of), to discolour
- renk değiştirmek
- to colour, to color
- rezervasyonumu değiştirmek istiyorum
- I'd like to change my reservation
- ritmi birden değiştirmek
- syncopate
- rota değiştirmek
- alter course
- rotayı değiştirmek
- 1. (for a ship, airplane) to change course. 2. (for someone) to change course, take a different tack
- senkop ile değiştirmek
- syncopate