Changes in the country are inevitable.
- Ülkedeki değişimler kaçınılmazdır.
I can't keep up with these changes in fashion.
- Modadaki bu değişimlere ayak uyduramıyorum.
You need to have exact change to pay the toll of the expressway.
- Otoban geçiş ücretini ödemen için tam değişime sahip olmalısın.
The young adapt to change easily.
- Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
Everything is in flux.
- Her şey değişim halinde.
Jim stayed with us while he was in Japan as an exchange student.
- Jim değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.
Are you an exchange student?
- Sen bir değişim öğrencisi misin?