I can't keep up with these changes in fashion.
- Modadaki bu değişimlere ayak uyduramıyorum.
It is difficult to adapt oneself to sudden changes of temperature.
- Kendini sıcaklığın ani değişimlerine göre ayarlamak zordur.
You need to have exact change to pay the toll of the expressway.
- Otoban geçiş ücretini ödemen için tam değişime sahip olmalısın.
Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
Everything is in flux.
- Her şey değişim halinde.
Our school has accepted three Americans as exchange students.
- Okulumuz üç Abd'liyi değişim öğrencisi olarak kabul etti.
Jim stayed with us while he was in Japan as an exchange student.
- Jim değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.