They declined our invitation.
- Onlar davetimizi reddetti.
President Lincoln accepted the invitation.
- Başkan Lincoln daveti kabul etti.
You should've called her.
- Onu davet etmeliydin.
My grandson called to invite me over.
- Erkek torunum beni davet etmek için aradı.
I go to any party I am invited to.
- Davet edildiğim herhangi bir partiye giderim.
I asked twenty people to my party but not all of them came.
- Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
I challenged Tom to a race.
- Tom'u bir yarışa davet ettim.
It's going to be a big challenge.
- Bu büyük bir davet olacak.
The corporation invited bids for the construction project.
- yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti