davet edilen

listen to the pronunciation of davet edilen
Türkçe - İngilizce
invitee
invited

Tom was the only boy invited to Mary's party. - Tom Mary'nin partisine davet edilen tek erkek çocuğuydu.

Tom isn't the only boy invited to Mary's party. - Mary'nin partisine davet edilen tek erkek Tom değil.

davet et
invite

I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony. - Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.

He invited her to go to the concert. - Onu konsere davet etti.

davet et
inviting

I could kick myself for not inviting Tom and Mary to my party. - Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.

I cannot go to the party, but thank you for inviting me all the same. - Partiye gidemem, yine de beni davet ettiğin için teşekkür ederim.

davet edilen