Onlar korkusuz görünüyordu.
- They seemed fearless.
Benim enerjik, korkusuz kardeşimi bulmak istiyorum.
- I want to find my energetic, fearless brother.
Tom cesur ve korkusuz.
- Tom is courageous and fearless.
Zorluklar yıldırıcı ama biz bunların üstesinden gelebiliriz.
- The challenges are daunting, but we can overcome them.
Yıldırıcı bir görevdi.
- It was a daunting task.