daughter of one's son or daughter

listen to the pronunciation of daughter of one's son or daughter
İngilizce - Türkçe

daughter of one's son or daughter teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

granddaughter
Kız torun

Tom kız torunlarının dansını izledi. - Tom watched his granddaughters dance.

Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var. - I have a granddaughter about your age.

granddaughter
(isim) torun
granddaughter
{i} torun

Yaşlı bayan kız torununa gülümsedi. - The old lady smiled at her granddaughter.

O kaçırılan torununu aradı. - She searched for her granddaughter who had been taken away.

İngilizce - İngilizce
{i} granddaughter
The daughter of one's son or daughter
granddaughter
daughter of one's son or daughter

    Heceleme

    daugh·ter of one's son or daugh·ter

    Türkçe nasıl söylenir

    dôtır ıv wʌnz sʌn ır dôtır

    Telaffuz

    /ˈdôtər əv ˈwənz ˈsən ər ˈdôtər/ /ˈdɔːtɜr əv ˈwʌnz ˈsʌn ɜr ˈdɔːtɜr/