dauer…

listen to the pronunciation of dauer…
İngilizce - Türkçe

dauer… teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

continuous
devamlı

Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor. - The consumerist society contributes to a continuous increase in the amount of household waste.

permanent
{s} daimi

Tom'un hiçbir daimi adresi yok. - Tom has no permanent address.

Daimi barış, illüzyondan başka bir şey değildir. - Permanent peace is nothing but an illusion.

permanent
{s} kalıcı

Herkes kalıcı barış istiyor. - Everybody wants permanent peace.

Kalıcılık ekstra bir maliyettir. - A permanent costs extra.

continuous
{s} sürekli

Tüm gün sürekli yağmur yağdı. - It rained continuously all day.

Kuzey rüzgarı bütün gün sürekli esti. - The north wind blew continuously all day.

continuous
{s} aralıksız

Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı. - It rained continuously for three days.

continuous
(Bilgisayar) sürekli yazıcı
continuous
continuously mütemadiyen
continuous
(Tıp) Devamlı, fasılasız
continuous
{s} devam eden
continuous
aynı sayfa
continuous
(printer) sürekli (yazıcı)
continuous
{s} zincirleme
longterm
uzun süreli
longterm
uzun vadeli
permanent
permanentlysürekli olarak
Almanca - İngilizce
İngilizce - İngilizce

dauer… teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

dauer
A developmental stage of certain nematode larvae in which they exhibit increased durability