Bana kayıtlarına giriş izni verdi.
- She gave me access to her records.
Polis yola girişi kısıtladı.
- The police restricted access to the road.
Dağın zirvesine erişmek zordur.
- Access to the mountaintop is difficult.
Tabii ki Başbakan'a erişmek zordur.
- Of course it's difficult to gain access to the Prime Minister.
Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür.
- It is possible to access the Internet without a wire.