das letzte mal

listen to the pronunciation of das letzte mal
İngilizce - Türkçe

das letzte mal teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

last
son

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

Son olarak o Amerika'ya gitti. - Lastly, she went to America.

last
{f} sürmek

Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi. - Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.

last
{s} geçen

Geçen yıl Londra'ya gittik. - We went to London last year.

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum. - I hear he has been ill since last month.

last
{f} dayanmak
last
bitmemek
last
son olarak

Tom son olarak vardı. - Tom was the very last to arrive.

Son olarak o Amerika'ya gitti. - Lastly, she went to America.

last
herkesten sonra
last
en son

En sonunda hatasını anladı. - At last, he realized his error.

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

last
herşeyden sonra
last
{f} sür

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

Yağmur beş gün sürdü. - The rain lasted five days.

last
{i} ölüm

Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer. - Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.

Tom geçen yaz yakın bir ölüm deneyimi yaşadı. - Tom had a near death experience last summer.

last
en sonra
last
{i} kundura kalıbı
last
sonuncu olarak
last
(zarf) son, sonunda, sonuç olarak, son kez, son olarak
last
en nihayet
last
gayet
last
son kez

Son kez bir ağaca ne zaman tırmandığımı hatırlamıyorum. - I don't remember the last time I climbed a tree.

O, son kez yaptığından daha iyi yaptı. - He has done better than last time.

last
son mudafaa
das letzte mal