Aynı neticeye vardım.
- I've come to the same conclusion.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
- Tom and Bill arrived at the conclusion independently of each other.
Ben senin kararlarını onaylamıyorum.
- I don't agree with your conclusions.
Sanırım alt çizgi budur.
- I think that's the bottom line.
Ancak uzun bir tartışmadan sonra bir sonuca vardılar.
- Only after a long dispute did they come to a conclusion.
Ona yardım etmemiz gerektiği sonucuna vardık.
- We came to the conclusion that we should help him.
Anlamadan yargıda bulunduğumuz için üzgünüz.
- We're sorry we jumped to conclusions.
Anlamadan yargıda bulunmak istemiyorum.
- I don't want to jump to conclusions.