Bebek tüm gece ağladı.
- The baby cried all night.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Karanlık ve fırtınalı bir geceydi.
- It was a dark and stormy night.
Çimlere uzanıp karanlık gökyüzüne doğru baktık.
- We lay down on the grass and stared at the night sky.
Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi.
- On Friday night, three men came into Mr White's hotel and asked for rooms.
Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
- Tom didn't have dinner last night.
Ben gece vakti çalışırım.
- I work in the nighttime.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.