daraltma

listen to the pronunciation of daraltma
Türkçe - Türkçe
Daraltmak işi
Daraltmak
kasmak
Daraltmak
darlaştırmak
daraltmak
Sayıca azaltmak
daraltmak
Dar duruma getirmek: "Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı."- T. Buğra
daraltmak
Sayıca azaltmak: "Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti."- H. Taner
daraltmak
Dar duruma getirmek
daraltma