dar görüşlü

listen to the pronunciation of dar görüşlü
Türkçe - İngilizce
parochial
small minded
untraveled
strait-laced
purblind
hidebound
little

Unfortunately he's a little too narrow-minded to accept these changes. - Ne yazık ki o bu değişiklikleri kabul etmek için biraz fazla dar görüşlüdür.

illiberal
narrow-minded, hidebound, insular
provincial
untravelled [Brit.]
insular
narrow minded
narrow-minded, narrow
narrow-minded

Tom is narrow-minded, isn't he? - Tom dar görüşlü, değil mi?

Tom is extremely narrow-minded. - Tom son derece dar görüşlüdür.

narrow sighted
close-minded

closed-minded, narrow-minded.

Layla is a close-minded arrogant person. - Leyla dar görüşlü, kibirli bir kişidir.

Layla is a really dogmatic and close-minded person. - Leyla gerçekten dogmatik ve dar görüşlü bir kişidir.

{s} untravelled
{s} narrow

I don't think I'm narrow-minded. - Dar görüşlü olduğumu sanmıyorum.

Tom is very narrow-minded, isn't he? - Tom çok dar görüşlü, değil mi?

strait laced
narrowminded
closed minded
dar görüşlü kimse
bigot
dar görüşlü kimse
old fogey
dar görüşlü kimse
old fogy
Türkçe - Türkçe
Yeni ve değişik görüşleri benimsemeyen, anlayış göstermeyen
kısa görüşlü
dar görüşlü