İyiyim, teşekkür ederim.
- Es geht mir gut, danke.
Size iş birliği için teşekkür ederim.
- Ich danke Ihnen für die gute Zusammenarbeit.
Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.
- Thank you for the draft of the Agreement.
Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.
- Thank you for inviting me to your birthday party.
Açıklaman için teşekkürler.
- Thanks for your explanation.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
- Fine, thank you. And you?
Sana çok, çok teşekkürler!
- Thank you very, very much!
Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
- You were so nice to me, and I had a really pleasant trip. Thanks so much.
Bütün bunu yaptığın için teşekkür ederim.
- Thanks for doing all this.
Cömert davet için teşekkür ederiz fakat misafirliğin tadını kaçırmak istemiyoruz.
- Thank you for the generous invitation but we don't want to wear out our welcome.
Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
- Thank you for listening.
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
O, hediye için şükranlarını sundu.
- She expressed her thanks for the present.
Şükran gününde hindi yemek bir gelenektir.
- It's a custom to have turkey at Thanksgiving.
I couldn't have done it without you. Thank you.
- Ich hätte es ohne dich nicht machen können. Danke.
Shall I take a message? No, thank you.
- Möchten Sie eine Nachricht hinterlassen? Nein, danke.