The grooms tend to the horses.
- Damatlar atlara meyillidir.
The groom works for a company now, and the bride is our teacher.
- Damat şu anda bir şirket için çalışıyor ve gelin de bizim öğretmenimiz.
The groom was getting cold feet just minutes before the wedding.
- Damat düğünden dakikalar önce tereddütlü idi.
Matthew is soon to be married; he will make a very handsome bridegroom.
- Matthew yakında evlenecek; o çok yakışıklı bir damat olacak.
Is Tom a good son-in-law?
- Tom iyi bir damat mı?
Your son-in-law gave it to him, for he needed it badly.
- Senin damat onu ona verdi, zira onun ona çok ihtiyacı vardı.