dalgacı

listen to the pronunciation of dalgacı
Türkçe - İngilizce
buffoon
(someone) who is prone to goofing off, who is a goof-off
(Konuşma Dili) trickster, hoodwinker, chicaner
slang regular hashish user
daydreamer, woolgatherer; shirker, slacker; malingerer; tricky fellow
tricky fellow
slacker
shirker
remiss
dalga
wave

He listens to a short wave radio station. - O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.

Light and sound travel in waves. - Işık ve ses dalgalar halinde iletilir.

dalgacı Mahmut
(Konuşma Dili) (a) goof-off
dalga
{i} sea

The sea is pretty rough today. - Deniz bugün oldukça dalgalı.

He was carried by the waves away from the shore and out to sea. - Dalgalar tarafından kıyıdan denize doğru sürüklendi.

dalga
jigger
dalga
gadget
dalga
(Ticaret) cycle
dalga
watering
dalga
trick
dalga
sweetie
dalga
affair
dalga
intrigue
dalga
undulation
dalga
{i} billow
dalga
beam
Dalga
wawe
dalga
waveforms
dalga
wave in
dalga
to wave
dalga
wave of
dalga
waveguide
dalga
wave to
dalga
slang trick, subterfuge, deception, fast one
dalga
slang love relationship, love affair
dalga
thingummy
dalga
the wavelike pattern found in watered cloth, water, moiré
dalga
crimp
dalga
slang hashish, hash
dalga
thingumajig
dalga
slang reverie, brown study, distractedness, distraction
dalga
wave (of water, of heat or cold, of electric and magnetic field intensity)
dalga
slang a high (which comes from hashish)
dalga
thingumabob
dalga
slang situation, matter, affair
dalga
wave; undulation; trick, intrigue; gadget, jigger; affair, sweetie
dalga
slang what-do-you-call-it, thingumabob, thingumajig
dalga
slang (a) beloved, (a) love, sweetheart, sweetie, honey
dalga
slang connection, relation
Türkçe - Türkçe
İşine gereken önem ve dikkati göstermeyen
İşine gereken önem ve dikkati göstermeyen (kimse): "Pek dalgacı görünüyor, saçmalayacağa benziyordu."- P. Safa
dalga
Dalga, bir fizik terimi olarak, uzay veya uzayzamanda yayılan ve sıklıkla enerjinin taşınmasına yol açan titreşime verilen isim
Dalga
talaz
Dalga
(Osmanlı Dönemi) TEYYAR
Dalga
(Osmanlı Dönemi) HÎZ
dalga
Saçların kıvrım genişliği
dalga
Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgârın, depremin vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket: "Rıhtıma vuran dalgaların temposu da, içimdeki ölçüye uyuyor."- H. Taner
dalga
Bir yüzeydeki kıvrım: "Geniş dalgalarla uzanıp giden ovaların yüzünde ne bir köy görünüyor, ne de ufacık olsun bir ağaç."- M. Ş. Esendal
dalga
Gizli iş, dalavere: "Film çevirme dalgasıyla para kazanıyorlardı."- S. F. Abasıyanık
dalga
Geçici aşk ilişkisi
dalga
Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu
dalga
Gizli iş, dalavere
dalga
Sıcak, soğuk, moda vb.nin belli bir süre etkili olan dönemi
dalga
Dalgınlık
dalga
Bir yüzeydeki kıvrım
dalga
Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgârın, depremin vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
dalga
Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi: "Kısık sesinin her dalgası içimi korkunç bir acıyla tırmalıyor."- H. E. Adıvar
dalga
Geçici sevgili
dalga
Belli bir süre etkili olan dönem
dalga
Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi
dalga
Macera, meşru olmayan kazanç veya aşk ilişkisi
dalgacı