Tom looked absently out the window.
- Tom pencereden dışarıya dalgın dalgın baktı.
Tom looks a little lost.
- Tom biraz dalgın görünüyor.
Tom looks preoccupied.
- Tom dalgın görünüyor.
You seem pretty preoccupied.
- Sen oldukça dalgın görünüyorsun?
He had an absent look on his face.
- Yüzünde dalgın bir bakış vardı.
She has an absent look on her face.
- Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.