Bana günlük yaşantından bahset.
- Tell me about your daily life.
Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.
- He seems to be oppressed by his monotonous daily life.
Günlük olarak iç çamaşırı değiştirin.
- Change underwear daily.
Bana günlük olarak hangi ilacı aldığını söyler misin?
- Can you tell me which medication are you taking daily?
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Trafik kazaları her gün olur.
- Traffic accidents happen daily.
Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
- The story was in all daily newspapers.
O zaten günlük gazeteyi okudu.
- He has already read the daily newspaper.
I speak English every day.
- I speak English daily.