Tom did everything within his power to save the children that were trapped in the burning building.
- Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
Tom promised to do everything within his power to ensure that this kind of thing wouldn't happen again.
- Tom bu tür bir şeyin tekrar olmamasını sağlamak için gücü dahilinde her şeyi yapacağını söyledi.
Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
- Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
This is for internal use.
- Bu dahili kullanım içindir.
My grandparents didn't have indoor plumbing.
- Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
My cell phone has a built-in digital camera.
- Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.
My laptop has a built-in card reader.
- Laptopumda dahili bir kart okuyucu bulunuyor.
My laptop has a built-in card reader.
- Laptopumda dahili bir kart okuyucu bulunuyor.
My cell phone has a built-in digital camera.
- Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.
The house was cleaned inside and out.
- Ev dahili ve harici temizlendi.