Hardy young people like mountaineering.
- Cesur genç insanlar dağcılığı seviyorlar.
The mountaineer set out for the summit.
- Dağcı zirve için yola çıktı.
She is a doctor and also an alpinist.
- O bir doktor ve aynı zamanda bir dağcıdır.
The climbers awoke before daybreak.
- Dağcılar şafaktan önce uyandı.
Tom is not a very good climber.
- Tom çok iyi bir dağcı değil.