dışlanma

listen to the pronunciation of dışlanma
Türkçe - İngilizce
(Politika, Siyaset) exclusion
(Bilgisayar) excluded
dışla
exclude

Others were excluded too, right? - Diğerleri de dışlandı, değil mi?

We cannot exclude feeling from our experience. - Duyguyu tecrübemizden dışlayamayız.

dışlanmak
isolation, alienation
dışla
ostracize

I was basically ostracized. - Temel olarak dışlanmıştım.

Layla was ostracized by society. - Leyla toplum tarafından dışlandı.

Türkçe - Türkçe
Dışlanmak işi veya durumu
dışlanmak
Dışarıda tutulmak, bir yere veya topluluğa alınmamak
dışlanma