dışarıya çıkmak

listen to the pronunciation of dışarıya çıkmak
Türkçe - İngilizce
go out

It's fun to go out with him. - Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.

It's not a good idea to go out after dark by yourself. - Hava karardıktan sonra tek başına dışarıya çıkmak iyi bir fikir değil.

fall out
go outside
sally out
a) to go out b) to take the air
sally forth
dışarı çık
went out

She went out without saying good-bye. - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

dışarı çık
gone out

He has gone out for a walk. - O bir yürüyüş için dışarı çıktı.

I'm afraid he's just gone out. - Maalesef o az önce dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout