dışarıya çıkmak

listen to the pronunciation of dışarıya çıkmak
Türkçe - İngilizce
go out

It's fun to go out with her. - Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.

Would you like to go out for a drink after work? - İşten sonra bir içki için dışarıya çıkmak ister misin?

fall out
go outside
sally out
a) to go out b) to take the air
sally forth
dışarı çık
went out

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

She went out without saying good-bye. - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

He has gone out for lunch already. - O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarıya çıkmak