This door is opened only from outside.
- Bu kapı sadece dışarıdan açılır.
The door was locked from the outside.
- Kapı dışarıdan kilitliydi.
Tom put his hat on and went outside.
- Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.
I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
- Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
I can't go out because I have a lot of homework.
- Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
Make sure to turn off all the lights before going out.
- Tüm ışıkların kapatıldığından emin ol dışarıya çıkmadan önce.
Be sure to turn off the gas before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.
The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors.
- Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün.
Sami would never go outside of his house.
- Sami asla evinden dışarı çıkmazdı.
The outside of the house was very run down.
- Evin dışarısı çok köhneydi.
The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors.
- Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün.
Tom got his learner's permit yesterday, so he's out with his father practicing driving.
- Tom dün ön ehliyetini aldı, bu yüzden araba sürmeyi pratik yapmak için babası ile birlikte dışarıda.