dışarı gitmek

listen to the pronunciation of dışarı gitmek
Türkçe - İngilizce
a) to go out b) to go abroad
1. to go out; to go into the provinces. 2. to go abroad
go out

It's dangerous to go outside right now. - Şu anda dışarı gitmek tehlikeli.

Tom probably wanted to go out and play. - Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi.

dışarı gitmek