dışarı çıkmak

listen to the pronunciation of dışarı çıkmak
Türkçe - İngilizce
step out
go out

Would you like to go out to have a drink somewhere? - Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?

I don't want to go out. - Ben dışarı çıkmak istemiyorum.

protrude
to go out, to pop out
1. to go out. 2. to defecate
move out

Sami wanted to move out. - Sami dışarı çıkmak istiyordu.

(deyim) come out for
pop out
(Konuşma Dili) go for
step outside
climb out of
issue
pass out
dışarı çık
went out

Which student went out? - Hangi öğrenci dışarı çıktı?

She went out without saying good-bye. - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

He has gone out for lunch already. - O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.

He has gone out for a walk. - O bir yürüyüş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarı çıkma
egression
dışarı çıkma
egress
dışarı çıkma
bounce out
sadetten dışarı çıkmak
to get off the subject, stray from the point
dışarı çıkmak