dışarı çıkarttı

listen to the pronunciation of dışarı çıkarttı
Türkçe - İngilizce
fished out
dışarı çık
went out

She went out without saying good-bye. - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

Tom put his hat on and went outside. - Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

He has gone out for a walk. - O bir yürüyüş için dışarı çıktı.

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarı çıkarttı