Tom wants to take Mary out tomorrow night.
- Tom yarın gece Mary'yi dışarı çıkarmak istiyor.
Tom opened the door to let his dog out.
- Tom, köpeğini dışarı çıkarmak için kapıyı açtı.
She went out without saying good-bye.
- Hoşça kal demeden dışarı çıktı.
I went out with my friends.
- Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.
He has gone out for a walk.
- O bir yürüyüş için dışarı çıktı.
Mother has just gone out shopping.
- Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.