He has dozens of English books.
- Onun düzinelerce İngilizce kitapları var.
Dozens of people were injured in the terrible accident.
- Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
I bought two dozen pencils.
- İki düzine kalem satın aldım.
Dozens of people were injured in the terrible accident.
- Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.