She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
Tom is always neat and tidy.
- Tom her zaman temiz ve düzenli.
Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?
- Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.
- Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
The cottage was clean and tidy.
- Yazlık temiz ve düzenliydi.
She has a a tidy apartment.
- Düzenli bir dairesi var.
But for your steady support, my mission would have resulted in failure.
- Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
Tom isn't very coordinated.
- Tom çok düzenli değil.
Tom is organizing a fundraising event.
- Tom bir bağış toplama etkinliği düzenliyor.
Tom has been calling me regularly every evening.
- Tom her akşam düzenli olarak beni arıyor.
Your software needs to be updated periodically.
- Yazılımınızın düzenli aralıklarla güncellenmesi gerek.
Tom seems to be organized.
- Tom düzenli görünüyor.
Tom is organized, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
Tom works methodically.
- Tom düzenli olarak çalışır.
Tom is methodical, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
He's not eating right. I think he's sick.
- O düzenli yemek yemiyor. Ben onun hasta olduğunu düşünüyorum.
Everything seems in order.
- Her şey düzenli görünüyor.
Tom thought everything was in order.
- Tom her şeyin düzenli olduğunu düşündü.
Tom isn't very coordinated.
- Tom çok düzenli değil.
The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.
- Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.
She's now straightening up her room.
- O, şimdi odasındaki şeyleri düzenliyor.
We made a habit of getting together regularly.
- Biz düzenli olarak bir araya gelme alışkanlığını edindik.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
I've changed my website's layout.
- Ben web sitemin düzenini değiştirdim.
Social order does not come from nature. It is founded on customs.
- Toplumsal düzen doğadan gelmez. Gelenekler üzerine kurulmuştur.
Line up and walk to the door in order.
- Sıraya gir ve kapıya doğru düzenli olarak yürü.
Tom works methodically.
- Tom düzenli olarak çalışır.
We need to change the system.
- Düzeni değiştirmemiz gerekiyor.
Let's try to change the system.
- Düzeni değiştirmek için çalışalım.
This arrangement is only temporary.
- Bu düzenleme sadece geçici.
Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.
- Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
- İzni olmadan onun elektrikli sakal düzenleyicisini kullanırsam Tom'un bundan çok hoşlanacağını sanmıyorum.
Tom warned the police about a scheme to assassinate the mayor.
- Tom belediye başkanına suikast düzenlemek için bir plan hakkında polisi uyardı.
Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer.
- Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.
There need to be new regulations for export businesses.
- İhracat işletmeleri için yeni düzenlemeler olmalı.
You should keep to the regulations.
- Düzenlemelere uymalısınız.
Tom scheduled a last-minute meeting.
- Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
I have to organize my schedule before the end of the month.
- Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
Yuriko arranges flowers in her spare time.
- Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
They arranged a meeting.
- Onlar bir toplantı düzenlediler.
Tom is deceitful, isn't he?
- Tom düzenbaz, değil mi?
Tom is being deceitful, isn't he?
- Tom düzenbaz oluyor, değil mi?
The Angkar regulated every moment of our lives.
- Yaşamımızın her anını düzenleyen Angkar'dı.
Hong Kong is the least regulated economy in Asia.
- Hong Kong Asya'daki en az düzenlenmiş ekonomidir.
Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?
- Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
- Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
Click here to edit the sentence.
- Cümleyi düzenlemek için buraya tıklayın.
How often do you edit your profile?
- Ne sıklıkta profil düzenlersin?
Rain or shine, the athletic meet will be held.
- Her durumda, atletik karşılaşma düzenlenecek.
Why don't we set up a meeting for Monday.
- Pazartesi için neden bir toplantı düzenlemiyoruz?
We'll set up a meeting.
- Bir toplantı düzenleyeceğiz.
The police are responsible for the maintenance of law and order.
- Polis, kanun ve düzenin korunmasından sorumludur.
The British have a lot of respect for law and order.
- İngilizlerin kanuna ve düzene çok saygıları var.
Tom is methodical, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
Tom works methodically.
- Tom düzenli olarak çalışır.
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
Tom regularly eats sushi with his mother.
- Tom annesiyle birlikte düzenli olarak suşi yer.
Cosmos is the antithesis of chaos.
- Kaosun antitezi düzendir.
Rightists often dislike regulatory legislation.
- Sağcılar çoğunlukla düzenleyici mevzuatı sevmezler.
Cheer up! Everything will soon be all right.
- Neşelen! Her şey yakında düzene girecek.
They will get up a party for Tom's birthday.
- Onlar Tom'un doğum günü için parti düzenleyecekler.
Let's get up a party for Tom's birthday.
- Tom'un doğum günü için bir parti düzenleyelim.
I didn't make any adjustments.
- Herhangi bir düzenleme yapmadım.
Adobe and Apple both have top-notch video editing programs.
- Hem Adobe'nin hem de Apple'ın üst seviye düzenleme programları var.
The telethon is a French TV program organized every year to collect funds in order to finance medical research.
- Teleton tıbbi araştırmaları finanse etmek amacıyla para toplamak için her yıl düzenlenen bir Fransız televizyon programıdır.