He promised to meet him at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
- Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
I bought a bottle of beer at the liquor store.
- Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
- Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
Sami and Layla met at a pizza joint.
- Sami ve Leyla bir pizza dükkanında buluştular.
Sami returned to his pizza joint.
- Sami pizza dükkanına geri döndü.
The man standing over there is the owner of the store.
- Orada duran adam dükkanının sahibidir.
Tom spent all day looking around antique shops.
- Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.
There are some shops near my house.
- Evimin yanında birkaç dükkân var.
The man standing over there is the owner of the store.
- Orada duran adam dükkanının sahibidir.
Mary was caught shoplifting.
- Mary dükkan hırsızlığından yakalandı.
Layla was arrested in Cairo for shoplifting.
- Leyla dükkan hırsızlığından dolayı Kahire'de tutuklandı.