düşünce

listen to the pronunciation of düşünce
Türkçe - İngilizce
idea

These ideas are embodied in the constitution. - Bu düşünceler anayasada düzenlendi.

With Renaissance, scholastic ideas gave place to positive ideas. - Rönesans ile skolastik düşünce yerini pozitif düşünceye bırakmıştır.

opinion

Don't confuse opinions with facts. - Düşüncelerle gerçekleri karıştırmayın.

I had a good opinion of her. - Onunla ilgili iyi bir düşüncem vardı.

thought

She is very thoughtful and patient. - O çok düşünceli ve sabırlı.

She put down her thoughts on paper. - Düşüncelerini kağıda döktü.

(Hukuk) consideration

Such considerations ultimately had no effect on their final decision. - Bu tür düşüncelerin sonuçta onların nihai kararı üzerinde herhangi bir etkisi olmamıştır.

notion

He had no notion of leaving his hometown. - Onun memleketi terk etme düşüncesi yoktu.

mind

I have no mind to go for a walk. - Bir yürüyüş gitme düşüncem yok.

We can just about read each other's minds. - Biz neredeyse birbirimizin düşüncelerini okuyabiliriz.

thought, consideration; idea, opinion; anxiety, worry, care
belief
fancy
reasoning
sentiments
remark

I'm sick of your stupid remarks. - Senin aptalca düşüncelerinden bıktım.

Tom apologized to Mary for his son's impolite remarks. - Tom Mary'ye oğlunun terbiyesiz düşünceleri için özür diledi.

judgement [Brit.]
thinking

This article will affect my thinking. - Bu makale düşüncemi etkileyecek.

I managed to bring him around to my way of thinking. - Onu benim düşünce tarzıma ikna edebildim.

say so

It's thoughtless of her to say so. - Öyle söylemesi onun düşüncesizliğidir.

conceit

He is so full of conceit that everybody dislikes him. - O herkesin ondan hoşlanmadığı düşüncesiyle çok dolu.

thought, thinking
counsel
attitude
judgment
idea, opinion, reflection, observation
cogitation
voice
apprehension
sense
ideo
anxiety, worry
{i} think

I managed to bring him around to my way of thinking. - Onu benim düşünce tarzıma ikna edebildim.

I think it's not a good idea. - Sanıyorum iyi bir düşünce değil.

take

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life. - Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek.

Please, take a look at my first post and let me know what you think about it. - Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin.

mentality
assessment
view

I love our little jokes and I'm quite jealous of your thinking and views on things. - Ben küçük esprileri seviyorum ve senin şeyler üzerinde düşünceni ve görüşlerini oldukça kıskanıyorum.

He studied day and night with a view to becoming a lawyer. - Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.

communion
plan

I can't agree with you with regard to the new plan. - Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim.

(Politika, Siyaset) position
idee
prognosis
reflexion
sight

Because of the bad weather, any thought of sight-seeing in the city was abandoned. - Kötü hava nedeniyle, şehir gezisi düşünceleri terk edildi.

conception
observation
argument
estimate
thinking in
to thought
comment
sentiment

Anti-Chinese sentiment is on the rise in Myanmar. - Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor.

{i} judgement
estimation
prognoses
concept
construct

Tom has constructive ideas. - Tom'un yapıcı düşünceleri var.

Your opinion is very constructive. - Düşünceniz çok yapıcı.

düşünce özgürlüğü
freedom of thought
düşünce özgürlüğü
breadth
düşünce aktarımı
transfer of ideas
düşünce gücü
Mind power
düşünce yoluyla, düşünerek, zihnen
through thoughts, thinking, mental
düşünce / görüş alışverişi
(Hukuk) exghange of views
düşünce alanının dışı
outfield
düşünce alışverişi
exchange of opinions
düşünce ayrılığı
dissent
düşünce okuma
mind reading
düşünce okuyan
mind reader
düşünce tarzı
turn
düşünce tarzı
mentality
düşünce tarzı
attitude of mind
düşünce tarzı
school of thought
düşünce tarzı
turn of mind
düşünce tarzı
ideology
düşünce tarzı
cast of mind
düşünce yapısı
frame of mind
düşünce yapısı
genius
düşünce özgürlüğü
catholicity
eleştirel düşünce
critical thinking
düşünce özgürlüğü
(Politika, Siyaset) freedom of opinion
analog düşünce www
(Bilgisayar) analogical thinking
dini düşünce
religious thought
düşünce suçlusu
(Kanun) thought criminal
düşünce suçu
(Kanun) thought crime
düşünce suçu
(Politika, Siyaset) crime of thought
düşünceler
(Ticaret) considerations

Such considerations ultimately had no effect on their final decision. - Bu tür düşüncelerin sonuçta onların nihai kararı üzerinde herhangi bir etkisi olmamıştır.

garip düşünce
crotchet
marazi (düşünce/merak)
morbid
siyasi düşünce
political opinion
düşünce biçimi
way of thinking
düşünce özgürlüğü
intellectual freedom
Düşünce özgürlüğü
independence of thought

Düşünce özgürlüğü temel bir haktır.

ana düşünce
Main idea
duygu ve düşünce
feelings and thoughts
düşünceler
ideas
skolastik düşünce
scholastic thought
ak mı, kara mı, önüne düşünce görürsün
(Konuşma Dili) Don't worry about it now; you'll find out later
aksi düşünce bildiren
adversative
art düşünce
hidden intent
aykırı düşünce
heresy
benzer düşünce
similar thought
birbiri ile ilgili düşünce ve nesneler dizisi
spectrum
birincil düşünce bozukluğu
(Pisikoloji, Ruhbilim) primary thought disorder
derin düşünce
reflexion
derin düşünce
reflection
derin düşünce
contemplation
derin düşünce
deep in thought
düşünceler
opinions

Don't confuse opinions with facts. - Düşüncelerle gerçekleri karıştırmayın.

These are completely different opinions. - Bunlar tamamen farklı düşünceler.

evrensel düşünce
universal
fırsat düşünce
when occasion serves
garip düşünce
kink
gerçekleşmesi imkânsız düşünce
utopia
gerçekleşmesi imkânsız düşünce
chimera
hayal ürünü düşünce
dereistic
hür düşünce
free thought
içeyönelik düşünce
autistic thinking
karanlık düşünce
wicked thought
kişisel düşünce
say so
küçümsenmemesi gereken düşünce
sacred cow
metafizik düşünce
spiritualism
olumsuz düşünce
negative thought
ortak düşünce
collective notion
otistik düşünce
(Tıp) autistic thinking
parlak düşünce
brainchild
saçın ak mı, kara mı, önüne düşünce görürsün
(Atasözü) Don't bother to ask others about it; you'll learn it yourself soon enough
sonradan akla gelen düşünce
afterthought
sosyolojik düşünce
sociological thought
soyut düşünce
abstract
soyut düşünce
(Felsefe) abstract thought
tarihsel yöntem ve düşünce
(Eğitim) historical method and thought
temel düşünce
keynote
yargılanılmaması gereken düşünce
sacred cow
özgür düşünce
latitudinarianism
özgür düşünce
free thought
Türkçe - Türkçe
Dış dünyanın insan zihnine yansıması
Niyet, tasarı. İlke, yönetici sav
Tasa, kaygı, sıkıntı
Düşünme sonucu varılan, düşünmenin ürünü olan görüş, mütalaa, fikir, mülahaza, ide: "Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur."- T. Buğra
İlke, yönetici sav
Niyet, tasarı
Düşünme sonucu varılan, düşünmenin ürünü olan görüş, mütalâa, fikir, mülâhaza, ide
mülahaza
endişe
mütalaa
(Osmanlı Dönemi) GAİLE
düşünce alışverişi
Karşılıklı görüş bildirme, fikir teatisi
düşünce özgürlüğü
Düşüncenin dış baskı ve yasaklarla sınırlandırılmaması, bunların etkisinden bağımsız olması
skolastik düşünce
İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan Orta Çağ felsefesi
Düşünce özgürlüğü
fikir hürriyeti
Düşünceler
mülahazat
Düşünceler
fikriyat
ana düşünce
Temel fikir, ana fikir
art düşünce
Bir düşüncenin arkasında gizli tutulan asıl düşünce, art niyet
asli düşünce
Ana fikir
bilimsel düşünce
Bilim temeline dayanan özgür eleştirici, araştırıcı ve bağımsız düşünce
düşünceler
(Osmanlı Dönemi) tasavvurât