döndürücü

listen to the pronunciation of döndürücü
Türkçe - İngilizce
twirler
capstan
dön
{f} turn

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

dön
(Bilgisayar) transform

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations. - İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.

dön
wheel

Do you know who invented the Ferris wheel? - Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?

The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr. - Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom isn't going to back down. - Tom sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

The Earth is rotating from West to East. - Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

dön
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

He left the Mexican capital to return to Texas. - O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

baş döndürücü
Vertiginous, dazzling, giddy, dizzy
dön
revert
baş döndürücü
vertiginous
baş döndürücü
dazzling, dizzy, giddy
baş döndürücü
giddy
baş döndürücü
dizzy

Tom has a lot of dizzy spells. - Tom'un birçok baş döndürücü büyüleri vardır.

Tom looked down upon the city from the dizzying height of the skyscraper. - Tom gökyüzünün baş döndürücü yüksekliğinden şehre baktı.

baş döndürücü bir şekilde
dizzily
dön
sheer
dön
return

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated. - Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.

şerit döndürücü
tape transport
Türkçe - Türkçe