dön

listen to the pronunciation of dön
Türkçe - İngilizce
{f} turn

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

Mr Smith has not turned up yet though he promised to come. - Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

(Bilgisayar) transform

A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work. - Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.

This differential equation can be easily solved by Laplace transform. - Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.

wheel

Who were you with on the Ferris wheel? - Dönme dolapta kimle birlikteydin?

The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr. - Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.

{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom isn't going to back down. - Tom sözünden dönmeyecek.

{f} twirl
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

{f} rotating

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas. - Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

return to

The president was forced to return to Washington. - Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.

He left the Mexican capital to return to Texas. - O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

revert
sheer
return

After a long absence, she returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

dönmek dön
(Bilgisayar) return
dön mek
Customers providing
geri dön
(Bilgisayar) go back

Tom had to go back to Boston. - Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.

Do you think I'm too old to go back to school? - Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?

geri dön
(Bilgisayar) revert
geri dön
(Bilgisayar) go back to

Tom didn't want to go back to where he was born. - Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.

Tom had to go back to Boston. - Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.

anasayfaya dön
return to the main page
sağa dön
Turn right! Make a right turn!
sola dön
Turn left! Make a left turn!
bitince geri dön
(Bilgisayar) return when done
geri dön!
turn the car about!
geriye dön!
mil . About face!
parmak ucunda dön
pirouette
önceki slayda dön
(Bilgisayar) return to the previous slide
dön

    Eş anlamlılar

    enrobe, put on, dress, wear

    Zıt anlamlılar

    doff

    Telaffuz

    Etimoloji

    () From Latin dominus, "lord", "head of household", akin to Spanish don and Italian dom; from domus, "house", + diminutive suffix -inus. Compare dominie.