First Contact became the most important turning point in human history.
- İlk İletişim, insanlık tarihinde en önemli dönüm noktası oldu.
This is a turning point in history.
- Bu, tarihte bir dönüm noktasıdır.
I own 30 acres of land about 3 miles out of town.
- Şehrin yaklaşık 3 mil dışında 30 İngiliz dönümü arazim var.
I have purchased eight acres of land for my retirement.
- Benim emekliliğim için sekiz dönüm arazi satın aldım.
That day was an important milestone in our project.
- O gün projemizde önemli bir dönüm noktasıydı.
I think this is a turning point.
- Bence bu bir dönüm noktasıdır.
The Battle for Quebec was the turning point in the war.
- Quebec için mücadele savaşta dönüm noktasıydı.
Tom doesn't know the difference between climax and climacteric.
- Tom dönüm noktası ile yaş dönümü arasındaki farkı bilmiyor.
Tom doesn't know the difference between climax and climacteric.
- Tom dönüm noktası ile yaş dönümü arasındaki farkı bilmiyor.
That day was an important milestone in our project.
- O gün projemizde önemli bir dönüm noktasıydı.