The new trendy way to drink vodka is to pour it directly into your eye socket. However, doing so could seriously damage your vision.
- Votka içmek için yeni moda tarzı onu doğrudan göz yuvasına dökmektir. Ancak, böyle yapmak ciddi olarak görüşünüze zarar verebilir.
You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.
- Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin.
He shed innocent blood just for kicks.
- Sadece heyecan olsun diye masum kanı döktü.
I spilled coffee on your tablecloth.
- Ben senin masa örtüne kahve döktüm.
Tom almost spilled his coffee.
- Tom neredeyse kahvesini döküyordu.
I spilled coffee on your tablecloth.
- Ben senin masa örtüne kahve döktüm.
I spilled my coffee on the carpet.
- Kahvemi halıya döktüm.
I'll try not to spill anything.
- Bir şey dökmemeye çalışacağım.
Don't spill your wine on the upholstery.
- Şarabını döşemeye dökme.
The truck dumped the sand on the ground.
- Kamyon kumu yere döktü.
Tom dumped the contents of his briefcase out on the table.
- Tom evrak çantasının içindekileri masaya döktü.