I can understand your language.
- Dilinizi anlayabiliyorum.
She is able to speak ten languages.
- O, on dili konuşabiliyor.
I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
- Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
French is her mother tongue.
- Fransızca, onun ana dilidir.
In the Turkish language, there are many Persian words.
- Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.