Bu tür gelenek Asya ülkelerine özgüdür.
- I think this kind of custom is unique to Asian countries.
Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
- By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.
Alman gelenek ve görenekleri hakkında benden daha çok biliyorsun.
- You know more than I do about German customs and traditions.
Görenek nesilden nesile devredildi.
- The custom was handed down from generation to generation.
O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
- As was the custom in those days, he married young.
O zamanlar âdet olduğu üzere, yalınayaktı.
- Her feet were bare, as was the custom in those days.
Hiç böyle garip bir alışkanlık duydunuz mu?
- Did you ever hear of such a strange custom?
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
- A customs official asked me to open my suitcase.
Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.
- They are not used to our customs yet.
Hiç sipariş üzerine yapılmış bir şey yedin mi?
- Have you ever had anything custom made?
Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.
- They are not used to our customs yet.
Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
- We had no customers, so we shut the shop early.
Müşteri, gösterdiğim her şeyi reddetti.
- The customer rejected everything that I showed her.
Evlilik gelenekleri ülkelere göre değişir.
- Marriage customs differ by country.
Birçok eski gelenekler yavaş yavaş ortadan kayboluyorlar.
- Many old customs are gradually dying out.
Kablolar ısmarlamaydı.
- The cables were custom-made.
Bir gümrük beyanı gereklidir.
- A customs declaration is required.
Lütfen Gümrük Beyan Formunu doldurun.
- Please fill out the Customs Declaration Form.
Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
- We had no customers, so we shut the shop early.
Bugün bir müşteri bekliyorum.
- I'm expecting a customer today.
Hiç sipariş üzerine yapılmış bir şey yedin mi?
- Have you ever had anything custom made?
Dünün ahlak bozuklukları yarının adetleridir.
- Yesterday's vices are tomorrow's customs.
Tüm insanlar arkadaş olabilir, dilleri ve adetleri farklı olsa bile.
- All people can become friends, even if their languages and customs are different.
Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.
- They are not used to our customs yet.
Bu iş sırasında, sert surat yaparsan, müşteriler gelmez.
- In this line of work, if you make a grim face the customers won't come.
Bugün az müşteri var.
- There are few customers today.
Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
- Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.
Toplumsal düzen doğadan gelmez. Gelenekler üzerine kurulmuştur.
- Social order does not come from nature. It is founded on customs.
On a bridge he custometh to fight. Edmund Spenser.
My feet are as big as powerboats, so I need custom shoes.
A custom More honored in the breach than the observance. Shakespeare.
Every person who passes by is a potential customer.
The Ancient Egyptian culture had many distinctive and interesting beliefs and customs.
... It's also showing me that I have a custom tablet layout to ...
... Its precision engineered with the best custom components ...