Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Sen benim hayatımın aşkısın.
- You're the love of my life.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- The mischievous son loved his dad.
Âşık olmak için çok gençsin.
- You are too young to be in love.
Senin ona aşık olduğun kadar, onun sana aşık olduğunu bilmiyorsan; birine aşık olmak zordur.
- It's hard to love somebody when you don't know whether they love you as much as you love them.
Biz komşularımızı sevmeliyiz.
- We should love our neighbors.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.