Tom bütün yol boyunca kapıyı kapattıramadı. - Tom couldn't get the door to close all the way.
Tom bütün yol boyunca kapıyı kapattıramadı.
Tom couldn't get the door to close all the way.
Tom yol boyunca Boston'dan geldi. - Tom came all the way from Boston.
Tom yol boyunca Boston'dan geldi.
Tom came all the way from Boston.
When his rich aunt died, he was crying all the way to the bank.