Bence tasarımcılarımızın hayal gücü yetersiz.
- I think our designers lack imagination.
O sadece sizin kuruntunuz.
- It's just your imagination.
O sadece sizin kuruntunuz.
- It is just your imagination.
Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır.
- There really was an Alice, but Wonderland is a figment of the imagination.
Üretken düşünce ve yaratıcılık; hayal gücü olmadan düşünülemez.
- Productive thinking and creativity are unthinkable without imagination.
Müzik bizim hayal gücümüzü besler.
- Music feeds our imagination.
Bir roman yazarken, hayal gücümüzü çalıştırırız.
- When we write a novel, we exercise our imagination.
Bir roman yazarken, hayal gücümüzü çalıştırırız.
- When we write a novel, we exercise our imagination.
Tom'un etkili bir hayal gücü var.
- Tom has a vivid imagination.
Yaratıcı insanların canlı hayal güçleri vardır.
- Creative people have vivid imaginations.
His imagination makes him a valuable team member.