craving for water, thirstiness, dehydration; desire, yearning

listen to the pronunciation of craving for water, thirstiness, dehydration; desire, yearning
İngilizce - Türkçe

craving for water, thirstiness, dehydration; desire, yearning teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

thirst
{f} susamak

susamaktan kendimi alamıyorum - I can't help being thirsty.

thirst
susuzluk

Tom susuzluktan ölüyordu. - Tom was dying of thirst.

Adam kurak bir ülkede susuzluktan öldü. - The man died of thirst in a dry country.

thirst
{f} susa

O, şöhrete susamıştır. - He is thirsty for fame.

Susamış olduğum için su içiyorum. - I'm drinking water because I'm thirsty.

thirst
güçlü arzu
thirst
susamışlık
thirst
ihtiras
thirst
(isim) susuzluk, susama, şiddetli istek, hararet, arzu
thirst
{i} arzu
thirst
(Tıp) Su içme isteği ile belirgin kuvvetli his, susuzluk
thirst
{i} susuzluk hissi, susuzluk hissetme
thirst
{f} for -i çok arzu etmek, -i çok istemek, -e susamak
thirst
teşnelik
thirst
iştiyak
thirst
özlemek
thirst
{i} susama

Tom Mary'ye içecek bir şey teklif etti ama o susamadığını söyledi. - Tom offered Mary something to drink, but she said she wasn't thirsty.

susamaktan kendimi alamıyorum - I can't help being thirsty.

thirst
(fiil) susamak
thirst
{i} arzu, istek
thirst
susuz olmak
thirst
{i} hararet
İngilizce - İngilizce
{i} thirst
craving for water, thirstiness, dehydration; desire, yearning