Sadako'nun şimdi yapabileceği bütün şey kağıttan vinçler yapmak ve bir mücize beklemekti.
- All Sadako could do now was to make paper cranes and hope for a miracle.
Vinç kullanabilirsin, değil mi?
- You can operate a crane, can't you?
Onun sınıf arkadaşları onunla birlikte bin tane gömülsün diye 356 turna kuşu katladı.
- Her classmates folded three hundred and fifty-six cranes so that one thousand were buried with her.
Chizuko Bir turna kuşu bin yıl yaşayabilir dedi.
- Chizuko said, A crane is supposed to live for one thousand years.
Chizuko Bir turna kuşu bin yıl yaşayabilir dedi.
- Chizuko said, A crane is supposed to live for one thousand years.
Bana bir kağıt turna kuşu yapar mısın?
- Will you make me a paper crane?