O yosunlu ağaç kütüğün üstüne oturdu. - He sat on a mossy tree stump.
O yosunlu ağaç kütüğün üstüne oturdu.
He sat on a mossy tree stump.
Tom yosunlu, çürümüş keresteleri temizledi. - Tom cleared away the mossy, rotten wood.
Tom yosunlu, çürümüş keresteleri temizledi.
Tom cleared away the mossy, rotten wood.