O ona karşı nazik değildi.
- She wasn't polite to him.
Tom Mary'ye karşı nazik değildi.
- Tom wasn't polite to Mary.
O hiçbir şekilde kibar değil.
- She is by no means polite.
Daha kibar olmaya çalışmalısınız.
- You should try to be more polite.
Bana hemen yanıt yazması inceliktir.
- It is polite of her to write me back at once.
Bana hemen yanıt yazması inceliktir.
- It is polite of her to write me back at once.
Japonlar genellikle incedirler.
- Japanese people in general are polite.
Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.
- Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.
Biri yemeğini yemeden önce afiyet olsun demek kibarlıktır.
- It's polite to say itadakimasu before eating one's meal.
Bu sınıftaki tüm çocuklar çok terbiyelidir.
- All the children in this class are very polite.