Yarın arabamla kırsal bölgeye gidiyorum.
- Tomorrow I am going to the countryside by my car.
Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
- The countryside is quieter than the city.
Savaş sırasında kırsalda yaşadılar.
- They lived in the countryside during the war.
Tom ve Mary kırlarda uzun bir yürüyüş yaptılar.
- Tom and Mary took a long walk through the countryside.
Gelecekte kırsal kesimi ziyaret etmemiz gerekir.
- We should visit the countryside in the future.
Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
- During the war, they lived in the countryside.
... country side of capitol chia ...