Arabanın tamiri biter bitmez, lütfen bana masrafları gösteren bir mektup yolla. Gerekli parayı sana göndereceğim.
- As soon as you have the car fixed, please send me a letter with the cost. I'll send you the money.
Masraf binlerce doları bulacak.
- The cost will run into thousands of dollars.
En büyük kaygı ücret.
- The biggest concern is cost.
Giriş ücreti 6 £ ama Pazar günleri ücretsiz.
- The admission costs six euros but on Sundays it's free.
Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
- I must help her at any cost.
Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
- I will accomplish it at all costs.
Zarar bize çok paraya mal olacak.
- The damage will cost us a lot of money.
Çayın fiyatı iki avro.
- The tea costs two euros.
Yeni bisiklet bana 50.000 yen kadar fiyata mal oldu.
- The new bicycle cost me as much as 50,000 yen.
O kitap 3.000 yene mal olmaktadır.
- That book costs 3,000 yen.
Yeni bir tablet bir servete mal olmaktadır.
- The new tablet costs a fortune.
Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.
- The cost of the air fare is higher than of the rail fare.
Bu elmas servet tutar.
- This diamond costs a fortune.
Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.
- Apart from the cost, it will take long to build the bridge.
Bir gömlek yapmak kaça mal olur?
- How much does it cost to make a T-shirt?
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
Bu kazak elli dolardan daha fazla eder.
- This sweater costs more than fifty dollars.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Bir gece rüyasında, güzel mor bir çiçek bulduğunu ve çiçeğin ortasında da değerli bir mücevher bulunduğunu gördü.
- He dreamt one night that he found a beautiful purple flower, and that in the middle of it lay a costly pearl.
O palto çok paraya malolmuş olabilir ama o ona değer.
- That coat may have cost a lot of money, but it's worth it.
Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
- It cost a lot of money to repair the car.
Arabayı tamir etmek kaça mal olacak?
- How much will it cost to fix the car?