Yazışmayı yıllarca sürdürdük.
- We have carried on a correspondence for years.
Sekreter, ticari yazışmalar üzerinde çalışıyor.
- The secretary works on business correspondence.
Yazışmalar birkaç dosyada tutulur.
- The correspondence is kept in several files.
İlgilenecek bazı yazışmalarım var.
- I have some correspondence to deal with.