Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
- Tom took a beer from the cooler and opened it.
Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
- Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
İngiltere'nin iklimi, Japonya'nınki kadar hafif değil, ancak yaz aylarında çok daha serindir.
- The climate of England isn't as mild as Japan, but in the summer, it's much cooler.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
- After this storm it will be cooler.
İngiltere'nin iklimi, Japonya'nınki kadar hafif değil, ancak yaz aylarında çok daha serindir.
- The climate of England isn't as mild as Japan, but in the summer, it's much cooler.
Onu serin bir yerde tut.
- Keep it in a cool place.
Burası güzel ve serin.
- It is nice and cool here.
Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
- We felt the coolness when we arrived at the river.
Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
- As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
Ben klas elbiseler giyerim ve klas gözlükler takarım.
- I wear cool clothes and cool sunglasses.
Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
- I was beginning to lose my cool.
Tom her zaman soğukkanlı olmaya çalışıyor.
- Tom is always trying to be cool.
On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
- When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
Onun harika göründüğünü düşündüm.
- I thought it looked cool.
Norveç Reggae'si çok harika. Sadece mükemmel.
- Norwegian reggae is very cool. Simply excellent.
Ben son derece sakindim.
- I was as cool as a cucumber.
Ben son derece sakindim.
- I was cool as a cucumber.
Soğukkanlılığımı sürdürmeliydim.
- I should've kept my cool.
Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.
- Sarah's young friends were starting to be scared. Only she kept her cool and reassured her friends.
Tom havalı, değil mi?
- Tom is cool, isn't he?
O, akıllı, havalı ve çekicidir.
- He's smart, cool and attractive.
Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz.
- You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques.
Ben hep Tom'un çok iyi olduğunu düşündüm.
- I always thought Tom was so cool.
Karizmatik bir adama benziyorsun. Arkadaş olabilir miyiz?
- You seem like a cool guy. Can we be friends?
Tom onun karizmatik göründüğünü düşündü.
- Tom thought it looked cool.
Norveç Reggae'si çok harika. Sadece mükemmel.
- Norwegian reggae is very cool. Simply excellent.
Calvin Coolidge sessiz ve sade görünümlüydü.
- Calvin Coolidge was quiet and plain-looking.
Bu web sitesi çok güzel.
- This website is so cool.
On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
- It would be so cool if I could speak ten languages!
Baban gerçekten iyidir. Pek sayılmaz.
- Your dad is really cool. Not really.
Kanada ile ilişkiler doğru ve iyi kaldı.
- Relations with Canada remained correct and cool.
Bir domuz serinlemek için çamurda yuvarlanır.
- A pig will wallow in the mud in order to cool down.
Yazın serinlemek için en sevdiğin yol nedir?
- What's your favorite way to stay cool in the summer?
Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
- Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
- By simply changing the orientation of a house in relation to the sun, you can save up to thirty percent of the energy required or wasted for heating or cooling it.
Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
- Tom took a beer from the cooler and opened it.
Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
- By simply changing the orientation of a house in relation to the sun, you can save up to thirty percent of the energy required or wasted for heating or cooling it.
Yazın serinlemek için en sevdiğin yol nedir?
- What's your favorite way to stay cool in the summer?
Bu gece serinleyecek.
- It'll cool down tonight.
Lütfen doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın.
- Please store in a cool and dry place, out of direct sunlight.
Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
- Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz.
- You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques.
He looks cooler when he's dressed in shorts.
They served wine coolers in the afternoon.
About a year or so back we had him in the cooler on a Mann Act rap. - The Big Sleep, by Raymond Chandler.
I like to let my tea cool before drinking it so I don't burn by tongue.
My father was talking to the World's Fair Commission yesterday, and they estimate it's going to cost a cool fifty million.
His proposals had a cool reception.
I'm completely cool about my girlfriend leaving me.
Relations cooled between the USA and the USSR after 1980.
Is it cool if I sleep here tonight?.
in those days The Late Show was Monday water cooler topic du jour..
... Even cooler, another feature is dynamic rerouting. ...