continuous; firm, steadfast, unmoving; faithful

listen to the pronunciation of continuous; firm, steadfast, unmoving; faithful
İngilizce - Türkçe

continuous; firm, steadfast, unmoving; faithful teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

constant
değişmez
constant
{s} sabit

Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir. - The blood stream is usually constant and continuous.

Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır. - In a closed system the sum of the contained energies remains constant.

constant
{s} daimi

Bu daimi bir sorundur. - This is a constant problem.

Bu dünyada daimi tek şey değişimdir. - The only thing constant in this world is change.

constant
{s} sürekli

O çocuğun sürekli çığlığı saçlarımı ağarttı. - That child's constant screaming gives me gray hairs.

Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi. - Her constant complaining speech irritated me.

constant
sabit olan şey
constant
kararlı
constant
aralıksız
constant
sabit katsayı
constant
değişmez katsayı
constant
hakikatli
constant
sebatkâr
constant
direşimli
constant
constantly daima
constant
{s} sadık
constant
(sıfat) daimi, sabit, değişmez, sürekli; ısrarlı, sebatlı, sadık, vefalı; durağan
constant
{s} sebatlı
constant
{s} vefalı
constant
{s} sürekli, devamlı
İngilizce - İngilizce
{s} constant
continuous; firm, steadfast, unmoving; faithful